Sianna küçük bir krallığın prensesiydi.
İmparatorluk ordusu saldırıp acımasız prens kafasını uçurmadan hemen önce,
Sianna bağırdı.
“Bağışalayın beni!”
Güzel yüzüne kan bulaşmış prense doğru Sianna içten bir ses tonuyla yalvardı.
“Sarayda birçok şey öğrendim, bir sürü de yeteneğim var. Beni bir hizmetçi olarak kullanmanız iyi olmaz mıydı?”
Ve böylece Sianna, sarayda çırak bir hizmetçi oldu. Ama işler sandığından daha uygundu!
Süpürgeyle koridor temizlenir,
Un hamuru yoğrulursa tatlı kurabiyeler pişer,
Çamaşır yıkarsanız beyaz çarşaflar mis gibi kokar!
Sadece elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışan bir hizmetçi olan Sianna’ya karşı saraydakiler yavaş yavaş kalplerini açmaya başlar.
“Yaptığın çay her zaman en iyisi.”
“Bu senin yaptığın elbise mi? Gerçekten çok güzel.”
“Prensi senin eğitmeni istiyorum.”
Ama asla bu adamın kalbini de çalacağını düşünmemişti….
“Ben de öyle.”
“……”
“Ben de sensiz yapamam, Sianna.”
Hüzünlü prensin sesiyle Sianna gözlerini kapadı.
Bakın, efendim.
Ben sıradan bir hizmetçi olarak yaşamak istiyorum!
Yorum