Bir hayalet ressam olan Macy, yeteneği yüzünden ailesi tarafından sömürülerek yaşamaktadır. İsim’in laneti nedeniyle bacakları topallamakta ve elleri sertleşmektedir.
Laneti kırmanın tek yolu İsim’in efendisiyle iletişime geçmektir.
“Çıkar şunu.”
“Pardon?”
“Çıkar şunu. Sen de mi sağırsın?”
Sonunda isim ortağı Eren’le tanışıyor.
İsim tedavisine gözlerden uzak bir kabinde, gözleri kapalı olarak devam etmek istiyor.
İsteksiz tavrını gizlemiyor….
“Öpmek istediğin biri var mı?”
Bu kadar mesafeli davranan adam, Macy’ye karşı açıklanamaz bir sahiplenme göstermeye başlar.
* * *
“Eren, sen benim sevgilim değil, metresimsin, tamam mı?”
“Ah, bana bir metres gibi mi davranmak istiyorsun?”
“Bu yanlış mı?”
Sanki gülünç bir şeymiş gibi ağzını büktü.
“Tamamen yanlış. Yanlış anlamış gibisin senin erkeğin sadece ben olmalıyım. Asla evlenemezsin ve beni sonsuza dek o karanlık, kasvetli kulübede tek başına beklemelisin.”
“Neden?”
“Çünkü ben öyle karar verdim.”
Bu küstah sözleri söyleyen ağız, Macy’nin dudaklarını aniden yuttu.
Onun çarpık aşkına dayanamayarak kaçtı ama adam onu tekrar buldu.
“Buraya gel, Macy. Kızmayacağım.”
Yüzü aynı ama farklı görünüyordu.
Kan çanağına dönmüş gözlerinde delilik vardı.
Yorum